Islanmıştı... Islaktı / ıpıslak İndirdiler o yüksek yerden . Islak elbiselerle rüzgara tuttular . Bir rüzgar, bir rüzgar ki... Normal sen bir rüzgar olamazdı bu. Aspiratör veya klima gibi bir şeye mi tuttular yoksa?. Soğuğu arkasından veriyolardı. Gelen rüzgar, üstündeki ıslak elbiselere çarpa çarpa ciğerine iniyordu adeta. Kulunçları soğuktan şişmiş buz tutmuştu sanki. ... Bir kıskaç, bir kabus... Yaşadığı bu süreç ne soğuktu. "Ne soğuk bir süreç bu" dedi kendi kendine. Her şeyin grift bir yapı arz ettiği bu hengamede; bu zihin savaşından, bu meydan muharebesinden uzaklaşmak istedi...