Hz. Ali (r.a.), siyasi, bilimsel, sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve ansiklopedik yönleri olan büyük bir şahsiyettir. İslam tarihinde dinin anlaşılması, yayılması ve yaşanmasında önemli görevler üstlendiği gibi, Arap dili ve belagatinde de önemli bir konuma sahiptir. Arap dilinin tedvin edilmeye başlandığı bir dönemde yaşamıştır. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yanında yetişmesi, Arap diline ilgisi ve kabiliyeti, onu bu alanda seçkin biri haline getirmiştir. Onun vahiy katipliği yapmasının yanı sıra Hz. Peygamber’in (sav) şemailini yazdığı Hilye-i Şerif günümüze kadar ulaşmıştır. Yaptığımız araştırmalarda onun kılıcının kınında taşıdığı rivayet edilen bir kâğıdın da olduğu tespit ettik. Bu kâğıtta yazılı olanlara da bu çalışmamızda yer verdik. Bilindiği üzere Hz. Ali’nin hutbeleri, mektupları, vasiyetleri ve hikmetli sözleri Arapça, Türkçe, Farsça başta olmak üzere çeşitli dillere aktarılmıştır. Hz. Ali’nin söz ve şiirlerindeki üslup dinleyenleri etkilemiş, dil ve belagat eserlerinde yer almıştır. Edebî üslubu herkesçe kabul edilmiş ve sözlerine her çağda itibar edilmiştir.